Üyelik gerekmeden yeni insanlarla SOHBETE BASLA
butonuna basarak tanışabilirsiniz.
Seviyeli sohbet kullanıcılarımız için yine sizler için en güzel aşk şiirlerini, sevgiliye mektupları, harbiaşk sözlerini paylaşmaya devam ediyoruz işte onlardan biri..
Buna benzer öykü ve mektupları radyo kanalımızdan dinlemek ve öğrenmek için ister mobil sohbet üzerinden isterseniz de chat sitemize bilgisyar üzerinden giriş yapmak için adresimiz…
www.harbiask.com/sohbet
Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini
servis ediyordu. Elini tuttum ve ona
söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya
oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve
yine Gözlerinde o korkuyu gördüm.
Bir an da kasıldım ağzımı açamıyordum ama
düşüncelerimi söylemem lazımdı. Ben boşanmak
istiyorum. Sinirlenmedi Sözlerime karşılık
vermedi, sadece sebebini sordu.
Bir cevap veremedim ve buna çok sinirlendi
elinde ki Çatal Bıçakları fırlattı. Bana bağırdı ve
Adam olmadığımı söyledi. Bu akşam tek kelime
konuşmadık. Eşim bütün Gece ağladı.
Farkındaydım Evliliğimiz ne olacağını merak
ediyordu, ama onu tatmin edecek bir şey
söyleyemeyecektim. Ben Jane’e aşık oldum, eşimi
sevmiyorum artık.
Bu vicdan azabıyla bir Evlilik sözleşmesi
hazırladım, Evi, Arabayı ve Şirkettin 30% ona
verecektim. Sözleşmeye kısa bir süre baktı ve
yırttı. 10 yıl hayatımı paylaştığım bu Kadın bana
yabancı olmuştu. Onun harcadığı zamana ve
enerjiye üzülüyordum, ama geri dönemezdim,
Jane’e çok aşık olmuştum. Sonra hıçkıra hıçkıra
ağlamaya başladı, bu benim beklediğim bir
tepkiydi. Onun ağlaması benim hafiflememe
sebep olmuştu. Bir süredir aklımdan
geçiriyordum boşanmayı, bu fikir bende saplantı
haline gelmişti ve şimdi bu duyguyu daha da
güçlü hissediyordum ve doğru karardı.
Bir sonra ki akşam eve geç gelmiştim ve Eşimi
Masada yazı yazarken gördüm. Çok uykum vardı
ve Akşam yemeğini yemeden uyumaya gittim.
Jane ile geçirdiğim o kadar saat beni yormuştu.
Bir ara uyandım ve onu hala yazı yazarken
gördüm Masa da. Ama bu benim Umurumda
değildi ve başımı çevirip uyumaya devam ettim. .
Ertesi sabah bana Şartlarını yazı halinde sundu.
Benden hiç bir şey istemiyordu, sadece
boşanmamızı ilan etmek için 1 ay müsaade istedi
ve bu zamanda normal bir Aile gibi
davranmamızı istedi. Bunun sebebi Oğlumuzun 1
ay sonra Sınavların olması ve bu dönemde ona
bu yükü bindirmemekti. Bu kabul edilebilinir.
Bir şey daha vardı, benden onu Evlilik Gecesinde
onu kapıdan içeriye nasıl taşıdığımı hatırlamaktı,
ve 1 ay boyunca her sabah onu Yatak odasında
Kapıya kadar taşımamı istedi. Kafayı yediğini
düşündüm, ama son günlerimizin iyi geçmesi
acısından, kabul ettim.
Sonra bu şartlardan Jane bahsettim, yüksek ses
ile gülüp bunun çok saçma olduğunu ve eninde
sonunda Boşanmayı kabul etmek zorunda
kalacağını söyledi.
Eşimle boşanma konusunu açtığımdan beri
Fiziksel temasta bulunmadık. Bu sebepten ilk gün
onu kucağıma alıp kapıya götürdüğümde tuhaf
bir duygu yaşadım. Oğlumuz arkamızda
duruyordu ve alkış yapmaya başladı ‘Babam
Annemi kucağında taşıyor’ bu onu çok
sevindirmişti, Sözleri canımı acıtmıştı… Yatak
odasından Evin Kapısına kadar 10 metre taşıdım.
Eşim gözlerini kapattı ve kulağıma’ Oğlumuza
boşanmamızdan bahsetme’ diye fısıldadı. Bende
başımı öne eğerek tamam dedim, ve içime bir
üzüntü çöktü. Kapı önünde onu bıraktım Eşim
Otobüs durağına gitti ve onu İşe götürecek olan
Otobüsü bekledi. Bende tek başıma Ofise gittim.
2. Gün bu oyunu oynamak bize daha kolay
gelmişti. Eşim başını Göğsüme yasladı, ve onun
kokusunu duydum. Birden Eşime uzun süredir
bakmadığımı anladım. Ve onun Evlendiğim
zaman ki kadar Genç olmadığını fark ettim.
Yüzünde hafif çizgiler oluşmuş saclarına ak
düşmüştü. Gecen yıllar öylesine yanından
geçmemişti, O an kendime ona bununla neler
yaptığımı sordum.
4. Gün onu kucağıma aldığımda bir güven
duygusu yaşadım. Bu bana Hayatının 10 yılını
Hediye eden Kadın.
5. Gün bu güven duygusu daha da büyümüştü.
Bundan Jane bahsetmedim. Günler geçtikçe onu
taşımak daha da kolaylaşmıştı, belki de bu
sayede yaptığım antrenman dan dolayıdır bu.
Bir Sabah onu ne giyeceğini düşünürken izledim.
İsyan ederek her gün kıyafetlerin biraz daha bol
geldiğini söyledi. Birden onun ne kadar
süzüldüğünü ve kilo verdiğini fark ettim. Demek
ki onu her sabah daha kolay taşıyabilmemin
sebebi buydu. Birden yüzüme yumruk gibi
vurdu. Bu kadar Acıyı ve Üzüntüyü Kalbinde
taşıyordu. Farkında olmadan başını okşadım. O
an Oğlumuz da geldi ve ‘ Baba Annemi taşıman
lazım ‘ dedi. Bu hayatımızın bir parçası olmuştu,
Babasının Annesini odadan Kapıya taşıması. Eşim
Oğlumuzu yanına çağırdı ve ona sıkı sıkı sarıldı.
Ben başımı cevirdim, son anda kararımdan
vazgeçmek istemiyordum. Onu kucağıma aldım
ve Yatak odasından Kapıya kadar taşıdım. Elini
enseme koymuştu ve ben onu sıkı sıkı
tutmuştum. Tıpkı Evlendiğimiz gün gibi.
Artık Huzursuzlaşmıştım bu kadar kilo
vermesinden. Son Gün onu kucağım da
taşıdığımda hareket etmedim. Oğlumuz okuldaydı
ve Eşime Hayatımızda ki yakınlığın ne kadar
eksildiğini söyledim. Ofise gittim arabadan
fırladım kapıyı kilitlemeden bunun için zaman
yoktu. Her anın kararımı değiştirmesinden
korkuyordum ve Merdiven den yukarı koştum,
yukarı varınca Jane kapıyı actı. Ona Karımdan
boşanmayacağımı söyledim.
Şaşkın bir ifadeyle elini anlıma koydu ve ‘ Senin
ateşin mi var’ diye sordu. Üzgünüm Jane ama
ben artık boşanmak istemiyorum dedim.
Evliliğimizin renksiz kalması sevgi eksikliğinden
değil, birbirimizin değerini unuttuğumuzdan dı.
Şimdi aklıma geldi ki, ona Evlendiğimiz Gün
kapıdan içeri taşıyınca ömrümün sonuna kadar
Sadakat yemini verdiğimi…….. Jane olayı
anlayınca yüzüme bir tokat attı ve kapıyı
kapatarak ağlamaya başladı. Hemen aşağı koşup
ilk Çiçekçiye gidip Eşime bir Buket çiçek aldım,
üzerinde ki Karta da”’seni her Sabah hayatımın
sonuna kadar taşıyacağım”” .
Eve vardığımda yüzümü bir gülümseme kapladı,
elimde Çiçeklerle yatak odasına gittim ve Eşimi
yatağın üstünde Ölü buldum. Eşim aylardır
Kanser ile savaşıyordu ve ben Jane ile
ilgilenmekten bunu fark etmemiştim. Fazla
yaşamayacağını bildiği için, beni Oğlumun bana
negatif tutumundan korumaya çalışmıştı . En
azından Oğlumun gözünde iyi bir Eş olarak
kalmamı istemişti.
İlişkide ki küçük şeylerdir önemli olan. Villalar,
arabalar çok paralar değil . Bunlar hayatı
kolaylaştırır ama asla Mutluluğun temeli
olamazlar.
İlişkine zaman ayır ve ilişkinin güven ve huzur
anlamına gelecek şeylere meşgul ol.
Çoğu Hayatların yıkılmasının sebebi, İnsanların
Hedefe ulaşmaya az kala pes etmesindendir.